Şimdi Ara

İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
262
Cevap
3
Favori
10.301
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Eşi benzeri olmayan bir uygulama yaparak tarihe geçtik!

    Çıkmamış, basılmamış, yayınlanmamış bir kitap toplatıldı!

    İşin ilginç yanı ağızlarını demokrasi ile açıp demokrasi ile kapatanların çoğaldığı, bölünmeninde bir seçenek olduğu, Atatürk put değildir o da eleştirilir tarzı yaklaşımların popüler olduğu, çok çok ileri demokrasi derslerinin verildiği bir dönemde! nedense gülen cemaati/tarikatı ile ilgili yazılan bir kitap yayınlanmadan yasaklanıyor?

    Cumhuriyet tarihinde, hatta dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir yasakçılık zihniyeti ile (yayımlanmamış) kitap toplatılıyor.

    Düşünce özgürlüğüne inanlar herhalde düşüncelerin kitap olarak basılıp yayınlanmaya çalışılmasına karşı!






    quote:

    Gazeteci Ahmet Şık'ın yazdığı, ancak henüz basılmayan "İmam'ın Ordusu" adlı kitap ile ilgili olarak polis Radikal Gazetesi'ni aradı ve Ertuğrul Mavioğlu'nun bilgisayarındaki kitabın taslağının çıkışını aldı.

    Polis, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın Emniyet içindeki cemaat ilişkilerini konu alan kitabının kopyasının bulunup bulunmadığını araştırmak üzere Radikal Gazetesi'ne gitti.

    İki polis memuru, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun bilgisayarını aradı ve kitabın taslağının çıkışını alıp sildi.

    Mavioğlu, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, polisin Şık'ın kendisine aralık ayında verdiği kitap taslağının bilgisayarından alındığını, kendisinden dokümanın hard diskinden silinmesini istediğini söyledi.

    Bu arada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, kitabın taslağının doküman ve tüm nüshalarına el konulmasına karar verdi.

    Savcı Zekeriya Öz’ün talebi üzerine alınan mahkeme kararında şöyle denildi:

    "(İmamın Ordusu) isimli döküman ve tüm nüshalarına içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 17 Mart 2011 tarihli yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor içeriğinde belirtilen evrak ve tüm nüshalarına CMK 121, 122, 123/2, 124, 127 uyarınca el konulmasına karar verildi"

    İthaki'deki 2'nci arama tamamlandı

    İthaki Yayınevi'nde ikinci kez yapılan arama ise tamamlandı.

    Bugün öğle saatlerinde yayınevinin bulunduğu Kadıköy Bahariye Dr. İhsan Ünlüer Ersoy Apartmanı'na gelen Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, gazeteci Ahmet Şık'ın "İmamın Ordusu" adlı kitabın dijital kaydının bulunduğu harddiski alarak, aramayı tamamladı.

    İthaki Yayınevi Editörü Ahmet Öz, aramaya ilişkin şunları söyledi:

    "Savcılık kararıyla dün gece arama yapılmıştı. Bugün İstanbul 12. ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla geldiler. Dün gece söz konusu kitabın dijital ortamdaki kaydı polislerce silinmişti. Bugün de bilgisayarın harddiskine el koydular. Kitabın dijital kopyasını bulundurmak yasak, mesele bu. Harddiskin içerisinde başka çevirilerimizde vardı. İşimiz fiili olarak durmuş durumda. Harddiski geri vereceklerini söylediler."

    İthaki Yayınevi'nin İstanbul Kadıköy'deki merkezinde polis ekiplerince dün gece de arama yapılmıştı.

    "İmamın Ordusu"nu teslim et kararı

    Ahmet Şık'ın eşi Yonca Şık ve avukatlarından "İmamın Ordusu" kitabına ait tüm belge ve dökümanların savcılığa teslim edilmesi istendi. Taslak ve nüshayı teslim etmeyenler hakkında "terör örgütüne yardım ve yataklık" suçlamasıyla işlem yapılacağı belirtildi.

    İŞTE O TEBLİĞ... (Kaynak: Bianet)

    "Soner Yalçin'dan elde edilen bilgi ve örgütsel dökümanlar çerçevesinde Ahmet Şık ve Soner Yalçın bilgisayarlarından elde edilen İmamın Ordusu belgeleri ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 17 Mart 2011 tarih B.05.1.EGM.4.34.46 755 sayılı yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor incelenmiş, kitap taslağının önceden hazırlanıp daha sonra örgütte etkin konumda bulunan Soner Yalçın'a gönderildiği kitap üzerinde yazdığı notların talimata dönüştürülerek Ahmet Şık'tan elde edilen kitap taslağında uygulandığı, Ergenekon silahlı terör örgütü talimatlarıyla bu kitabın yazdırılmaya çalışıldığı kitap içeriğinde açıkça terör örgütünün ve amacının propogandasının yapıldığı, suçu ve suçluyu övme, adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs suçlarının da örgüt talimatları çerçevesinde kitaba konu edildiği ve örgüt talimatlarıyla kitabın bastırılarak sansasyon ve dezenformasyon yapılmasının planlandığı, yargılanan örgüt üyelerine de bu suretle moral ve motivasyon verilmeye çalışıldığı, 49 sayfalık inceleme tutanağında ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

    Söz konusu yazıların henüz basılmadığından kitap niteliğinde olmadığı, kitabın içindeki örgütsel emir ve talimatlar ile paragraf aralarına yerleştirilmiş, eklenmesi ve çıkarılması gereken yerlere ilişkin notlardan şu haliyle yazıların örgütsel döküman niteliğinde olduğu, örgütün amacına hizmet etmek ve propogandasını yapmaya yönelik hazırlandığı anlaşılmıştır.

    Gereği düşünüldü:

    1. İmamın Ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına
    2. İçerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına
    3. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 17 Mart 2011 tarih B.05.1.EGM.4.34.46 755 sayılı yazısı ekinde sunulan 16 Mart 2011 tarihli 49 sayfalık rapor içeriğinde belirtilen evrak ve tüm nüshalarına CMK 121,122,123/2,124,127 uyarınca el konulmasına karar verildi.

    SAVCI ZEKERİYA ÖZ'ÜN TALİMATI

    İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.03.2011 tarih 2011/397 Değişik İş sayılı mahkeme kararı doğrultusunda İmamın Ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına veya kitap taslağına, 3. kişilerde bulunan nüshalarına, kitap haline dönüştürülmüşse suretlerine içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına şüphelinin avukatına da bir nüshasını verdiğini beyan ettiğinden avukatındaki nüshalara da el konulmasına mahkeme kararına rağmen vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama ve el koyma kararı talep edilmesi bulunması muhtemel diğer adreslerin tespit edilerek bu adresler için de arama kararı talep edilmesi aksine davranışın hem CMK 124 hem de örgüte yardım suçunun oluşturacağının bildirilmesine....................

    Tebliğ Tebellüğ Tutanağı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (C.M.K. 250. Madde ile yetkili) yürütlmekte olan Soruşturma No:2010/857 sayılı soruçturma kapsamında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2011 tarih ve 2011/397 Değişik İş sayılı el koyma kararına konu olan İmamın Ordusu isimli döküman ve tüm nüshalarına veya kitap taslağına, 3. kişilerde bulunan nüshalarına, kitap haline dönüştürülmüş ise suretlerine, içerik olarak aynı mahiyetteki evrak ve tüm nüshalarına el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına, Mahkeme kararına rağmen vermeyen veya vermek istemeyenlerin ellerinde bulunan nüshaların temini için gerektiğinde arama yapılacağına dair karar ve iligli savcılık talimatı, ayrıca konuyla ilgili her türlü bilgi ve belgelerin teslim edilmesi hususu aşağıda imzası bulunan kişi/kişilere tebliğ edilerek, aksina davranış gösterenlerin hem CMK 124. madde hem de örgüte yardım suçunu oluşturacağı hususu adreste bildirilmiştir. İlgili mahkeme kararı ve savcılık talimatı tabliğde bulunan şahsa okutularak ibraz edilmiştir.

    İş bu tebliğ tebllüğ tutanağı taraflarca imza altına alınmıştır. 24/03/2011 saat 12:45

    Sezgin Tanrıkulu, Ahmet Şık'ın neden tutuklandığının ortaya çıkmaya başladığını belirterek, "Hitler, Musollini faşizminde bile bir kitap daha yayınlanmadan suçlu ilan edilmemiştir" dedi.

    Bazı yayıncı örgütleri, İthaki Yayınevindeki aramaya ilişkin, "Henüz yayınlanmamış bir kitabın yayınevindeki kopyasına el konulmasını düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyici çok tehlikeli bir girişim olarak değerlendiriyoruz" açıklamasında bulundu.

    alıntı: Radikal




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi castorpollux -- 24 Mart 2011; 20:43:59 >







  • Ne mutlu türküm diyene!
  • " belgelerin teslim edilmesi hususu aşağıda imzası bulunan kişi/kişilere tebliğ edilerek, aksina davranış gösterenlerin hem CMK 124. madde hem de örgüte yardım suçunu oluşturacağı hususu adreste bildirilmiştir. İlgili mahkeme kararı ve savcılık talimatı tabliğde bulunan şahsa okutularak ibraz edilmiştir. "

    Yukardaki Mahkeme kararı sırf yukardaki cümleden dolayı Evrensel Hukuk tarihine geçer! Basılmamış kitap kopyasını vermemeyi " örgüte yardım suçu " olarak yorumlamanın dünya hukuk tarihinde bir örneğini bilen var mı?
  • Bu gibi hukuk skandalları bugünün sorunu değil ki.Hep vardı ama işte bin yıl yaşatılan yılan gelir bir gün sana da dokunur.Şimdi soruyorum size bu ülkede sadece ve sadece kitap yazdığı için yıllarca hapis yatan İsmail Beşikçi'yi neden insanlar görmedi.?Amaç bu köhnemiş sistemi iyileştirmek olmalı yoksa size dokunduğu için bağırmak kolaycılıktır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    " belgelerin teslim edilmesi hususu aşağıda imzası bulunan kişi/kişilere tebliğ edilerek, aksina davranış gösterenlerin hem CMK 124. madde hem de örgüte yardım suçunu oluşturacağı hususu adreste bildirilmiştir. İlgili mahkeme kararı ve savcılık talimatı tabliğde bulunan şahsa okutularak ibraz edilmiştir. "

    Yukardaki Mahkeme kararı sırf yukardaki cümleden dolayı Evrensel Hukuk tarihine geçer! Basılmamış kitap kopyasını vermemeyi " örgüte yardım suçu " olarak yorumlamanın dünya hukuk tarihinde bir örneğini bilen var mı?

    Daha da beterini biliyorum,Erdal Eren 17 yaşındaydı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando
    Bu gibi hukuk skandalları bugünün sorunu değil ki.Hep vardı ama işte bin yıl yaşatılan yılan gelir bir gün sana da dokunur.Şimdi soruyorum size bu ülkede sadece ve sadece kitap yazdığı için yıllarca hapis yatan İsmail Beşikçi'yi neden insanlar görmedi.?Amaç bu köhnemiş sistemi iyileştirmek olmalı yoksa size dokunduğu için bağırmak kolaycılıktır.

    İsmail beşikçi ile bu isimler bir tutulamaz. O dönemler kimse türkiye için ileri demokrasinden bahsetmiyordu. Onada yapılanlar yanlış ama şu anki isimler milyonlarca insanın aynası. Yani bu adamlar biziz. Onların yerine bizlerde olabilirdik. Peki biz ne yaptık?
  • neyse, yorum yapmayacağım. daha iyi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi chakra -- 24 Mart 2011; 21:20:02 >
  • Geçmiş kıyaslaması saçmadır! Çünkü geçmişin dünyasında sadece İslamcılar değil solcular da aynı zulümleri yaşamıştır. Sadece bizde de değil, dünyanın tamamında bu durum hemen hemen aynıdır.

    Fakat bu çağda Türkiye nin durumu, derseniz. Ben şahsen memnun değilim. İleri demokrasi, adamına göre demokrasi olmuştur. Benim fikrimdeyse sorun yok, benim gibi düşünmüyorsa ez kafasını... anlayışı geçmişin eleştirilen dönemlerinin ortaya koyduklarından daha beter manzaraları ortaya koymaz umarım...
  • Kendine müslüman / kendi gibi olana demokrat olanların maskesi düştü...


    ceza isterük, ceza isterük, kitaplar basılmadan yakılsın isterük...
  • yorum yap, yapmazsan sıra sana gelecek!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando
    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy
    " belgelerin teslim edilmesi hususu aşağıda imzası bulunan kişi/kişilere tebliğ edilerek, aksina davranış gösterenlerin hem CMK 124. madde hem de örgüte yardım suçunu oluşturacağı hususu adreste bildirilmiştir. İlgili mahkeme kararı ve savcılık talimatı tabliğde bulunan şahsa okutularak ibraz edilmiştir. "
    Yukardaki Mahkeme kararı sırf yukardaki cümleden dolayı Evrensel Hukuk tarihine geçer! Basılmamış kitap kopyasını vermemeyi " örgüte yardım suçu " olarak yorumlamanın dünya hukuk tarihinde bir örneğini bilen var mı?

    Daha da beterini biliyorum,Erdal Eren 17 yaşındaydı.


    Sanırım kimse o olayı hukuk kapsamı içinde görmez!
    EK: Zaten o dönemin yöneticilerinin hukuk diye bir dertleri de yoktu. Erdal Eren olayı aleni bir hukuksuzluk iken, o dönemden farklı olarak günümüzde hukuk denilirken hukuksuzluğun meşrulaştırılmaya çalışılması söz konusu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 24 Mart 2011; 22:48:35 >




  • Keser döner sap döner Gün gelir hesap döner

    Dün onlar eziyet ediyordu bu gün bunlar.
    Bu iş böyle sürer gider 1000 yıl geçsede biz değişmeyiz.
  • Bir şekilde bu kitabın kopyalarından biri TC vatandaşı olmayan biri tarafından yurtdışında internet üzerinden paylaşılsa, hukuki durumu ne olur merak ettim şimdi. Keşke bir şekilde dijital kopyalarından biri internete sızsa. Binlerce kişi de sivil itaatsizlik örneği sergilese.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    Keser döner sap döner Gün gelir hesap döner

    Dün onlar eziyet ediyordu bu gün bunlar.
    Bu iş böyle sürer gider 1000 yıl geçsede biz değişmeyiz.


    Böylesi Hitler faşizminde bile yok. Basılmayan kitap için hiç kimse gözaltına alınmadı. İslamofaşizm, faşizmin en ağır türüdür. "Onlar da yaptı ama" diye mazur görülemez, gösterilemez...


    quote:

    İsim isim, makam makam buluyor. Kitap yazmak istiyor, fakat tutuklanıyor. Savcı olduğu beyan edilen bir isim var Zekeriya Öz, mahkemeden karar aldırıyor, 'kitabı toplatın, yayınlanmasın.' Kitabı yayınlayanı tutuklayalım. Yetmiyor, 'nüshalarını bulun' diyor ve henüz basılmayan kitabın nüshaları ev ev aranıyor.
    Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nda kitabın bir nüshası var diye işyeri basılıyor. Sanki bu kitap Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kitabı. Neden, çünkü emniyetteki Fethullahçı yapının deşifresi yapılıyor. Belki bundan sonra yargıdaki Fethullahçı çetenin deşifresi olacaktı. Asker gönderdiğiniz Libya'nın basın özgürlüğü Türkiye'den daha ileride. Utanmanız, ar damarınız varsa sıkılmanız lazım.


    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17365147.asp?gid=373




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9

    Keser döner sap döner Gün gelir hesap döner

    Dün onlar eziyet ediyordu bu gün bunlar.
    Bu iş böyle sürer gider 1000 yıl geçsede biz değişmeyiz.


    Böylesi Hitler faşizminde bile yok. Basılmayan kitap için hiç kimse gözaltına alınmadı. İslamofaşizm, faşizmin en ağır türüdür. "Onlar da yaptı ama" diye mazur görülemez, gösterilemez...


    quote:

    İsim isim, makam makam buluyor. Kitap yazmak istiyor, fakat tutuklanıyor. Savcı olduğu beyan edilen bir isim var Zekeriya Öz, mahkemeden karar aldırıyor, 'kitabı toplatın, yayınlanmasın.' Kitabı yayınlayanı tutuklayalım. Yetmiyor, 'nüshalarını bulun' diyor ve henüz basılmayan kitabın nüshaları ev ev aranıyor.
    Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nda kitabın bir nüshası var diye işyeri basılıyor. Sanki bu kitap Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kitabı. Neden, çünkü emniyetteki Fethullahçı yapının deşifresi yapılıyor. Belki bundan sonra yargıdaki Fethullahçı çetenin deşifresi olacaktı. Asker gönderdiğiniz Libya'nın basın özgürlüğü Türkiye'den daha ileride. Utanmanız, ar damarınız varsa sıkılmanız lazım.


    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17365147.asp?gid=373




    Ne mazur görüyorum nede mazur göstermeye çalışıyorum sadece hepsi aynı b..k biz adam olmayız diyorum.




  • İki tarafta aynı değil Nanaka. Bir taraf doğru olanı yapıyordu, önce bunun altı çizilmeli. Artık gün gibi ortadadır ki konu din değil siyasettir. Ve bunları zamanında engellemeye çalışanlar doğru yapmak istemişlerdir. Yaptıkları ise asla bunların faşizminin çeyreği olamaz. Fethullahın hangi kitabı bastırılmadı Türkiyede? Hangisinin tüm nüshaları basılmadan imha edildi? Kafalarda oluşan diğerlerinin baskısı sadece bu cenahın kopardığı vaveylaların şiddeti nedeniyle yüksek sanılmaktadır. Bunlar böyledir, pireyi deve yaparlar ve yuttururlar. Bu mağdur ve mazlum politikaları ile hakim olmadılar mı ülkeye?

    Artık gün gibi meydandadır ki bunlara gösterilmiş olan müsamaha çok büyük hatadır. Eğer bunlar alt edilebilirlerse, aslında olmayan ama bunların ticaretini yaptıkları faşizm bunlara müstehaktır.
  • Arkadaşlar kitap basılmasın mı amaç? Böyleyse yanlış tabii. Bunu savunmam asla. Karşı çıkarım.

    Türkiyede pek çok gazete var. Belgelerini yine de yayınlarlar isterlerse. Varsa belgeleri bunu kitap için bekletecek kadar tahammülleri olduğunu sanıyor musunuz? Kesinlikle sanmıyorum.

    Ama birtakım suçlar araştırılırken bu da ilişkili olduğu için araştırılmaya dahil edilmiş olabilir. Bunu mahkemenin sonucu gösterecektir ancak. Kısacası bu kitabı hazırlayanlar kendi halinde suçsuz insanlarsa ve sadece bu kitap basılmasın deniyorsa eleştirilebilir. Ama bir takım organize suçlar açığa çıkarılmak istenirken bir şekilde kitapla ilişki kurulmuş olma durumu olabilir. Mahkeme gerçeği açıklayacaktır sonunda. Kitap ta eninde sonunda basılacaktır. Zekeriya Öz basılmamış kitapları engelleme amacında olmadıklarını basına açıkladı diye hatırlıyorum.
  • ar_tryk,
    Türkiyeyi bölmek isteyenlerin kitaplarına bir engelleme söz konusu mu? Var mı bildiğiniz yasaklanan bir örnek kitap?
    Bölücübaşı terörist, her hafta düzenli olarak emirnamelerini göndermiyor mu? Var mı bir engelleme?
    Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez düşüncelerine bir baskı söz konusu mu? Yoksa bunları teklif edenler takdir mi ediliyorlar?

    Öyleyse bahsi geçen bu kitapta bu suçlardan daha ağır ne olabilir ki bu kitabın yayımlanması yasaklanmış olsun?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35

    ar_tryk,
    Türkiyeyi bölmek isteyenlerin kitaplarına bir engelleme söz konusu mu? Var mı bildiğiniz yasaklanan bir örnek kitap?
    Bölücübaşı terörist, her hafta düzenli olarak emirnamelerini göndermiyor mu? Var mı bir engelleme?
    Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez düşüncelerine bir baskı söz konusu mu? Yoksa bunları teklif edenler takdir mi ediliyorlar?

    Öyleyse bahsi geçen bu kitapta bu suçlardan daha ağır ne olabilir ki bu kitabın yayımlanması yasaklanmış olsun?


    Zaten basılmış değil. İlerde basılacağına inanıyorum. Konuyu bilmiyordum. Şimdi baktım yazarı Ergenekondan tutuklandı deniyor nette. Başka işler araştırılırken bu kişilerin bütün dökümanları da toplanacaktır. Dediğim gibi ellerindeki belgeler nelerse kitap olmadan da yayınlanabilir. Bir müddet sonra kitabın yayınlanacağına eminim. Vukuu şuyuundan beter diye bir söz var. Yasaklarla hiçbirşeyin üstü örtülemez. Ama üstte dediğim gibi kitap haline gelmeden de belgelerin haber olarak yayınlanması imkanı herzaman vardır.





    Karşı taraftan diyelim ki Samanyolu haberden bir yazıya bakın.
    quote:

    Soner Yalçın'ın sahibi olduğu Oda TV internet sitesinde yapılan aramalarda ele geçirilen bir belgede Danıştay saldırısıyla ilgili notlar da yer alıyor. Belgede aynen şu ifade kullanılıyor: "Danıştay'ın türban eylemi olduğu, Hanefi Avcı'nın ağzından net bir şekilde vurgulanmalı."

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Oda TV'ye yönelik operasyonda ele geçirilen notlarda çarpıcı ifadeler yer alıyor. Notlar, 12 Eylül referandumu öncesi piyasaya çıkan Hanefi Avcı'nın 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' adlı kitabının Ergenekon soruşturması kapsamında yöneticileri tutuklanan Oda TV ekibi tarafından hazırlandığı yönündeki iddiaları da güçlendirecek nitelikte. Operasyonda Hanefi Avcı'nın, Soner Yalçın'a, "Saygıdeğer Beyefendi" hitabıyla yazdığı ve yardım istediği bir mektubun da bulunduğu öğrenildi.

    Yine Oda TV'de çıkan bir başka belgede, "Sabih Üstat da 'İlhan Cihaner olayı kitapta mutlaka işlenmeli' diyor. Cihaner'i bayraklaştıralım. Doğu, 'Hanefi'nin ağzından Ergenekon'un boş bir dava olarak anlatılması sağlanmalı' diyor. Doğu'nun çalışmalarından faydalanılmalı. Hanefi'ye güvence verilmeli. Kitapta Ergenekon, Cihaner, Balyoz, Poyrazköy gibi operasyonları poliste ve savcıdaki F tipi yaptı vurgusu iyi kurgulanmalı. Hasan Fehmi'nin Silivri'den getirdiği notlar iyi değerlendirilmeli. Danıştay'ın türban eylemi olduğu Hanefi'nin ağzından net bir şekilde vurgulanmalı. Hanefi'nin böyle değerlendirmesi kamuoyunda ciddi bir etki bırakır. Çetin Doğan'ın verdiği bilgiler kitapta mutlaka yer almalı." ifadeleri dikkat çekiyor.

    Soner Yalçın'ın sahibi olduğu Oda TV internet sitesinde yapılan aramalarda ele geçirilen bir belgede Danıştay saldırısıyla ilgili notlar da yer alıyor. Belgede aynen şu ifade kullanılıyor: "Danıştay'ın türban eylemi olduğu, Hanefi Avcı'nın ağzından net bir şekilde vurgulanmalı."

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Oda TV'ye yönelik operasyonda ele geçirilen notlarda çarpıcı ifadeler yer alıyor. Notlar, 12 Eylül referandumu öncesi piyasaya çıkan Hanefi Avcı'nın 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' adlı kitabının Ergenekon soruşturması kapsamında yöneticileri tutuklanan Oda TV ekibi tarafından hazırlandığı yönündeki iddiaları da güçlendirecek nitelikte. Operasyonda Hanefi Avcı'nın, Soner Yalçın'a, "Saygıdeğer Beyefendi" hitabıyla yazdığı ve yardım istediği bir mektubun da bulunduğu öğrenildi.

    Yine Oda TV'de çıkan bir başka belgede, "Sabih Üstat da 'İlhan Cihaner olayı kitapta mutlaka işlenmeli' diyor. Cihaner'i bayraklaştıralım. Doğu, 'Hanefi'nin ağzından Ergenekon'un boş bir dava olarak anlatılması sağlanmalı' diyor. Doğu'nun çalışmalarından faydalanılmalı. Hanefi'ye güvence verilmeli. Kitapta Ergenekon, Cihaner, Balyoz, Poyrazköy gibi operasyonları poliste ve savcıdaki F tipi yaptı vurgusu iyi kurgulanmalı. Hasan Fehmi'nin Silivri'den getirdiği notlar iyi değerlendirilmeli. Danıştay'ın türban eylemi olduğu Hanefi'nin ağzından net bir şekilde vurgulanmalı. Hanefi'nin böyle değerlendirmesi kamuoyunda ciddi bir etki bırakır. Çetin Doğan'ın verdiği bilgiler kitapta mutlaka yer almalı." ifadeleri dikkat çekiyor.


    F tipi kurgusu var dikkat edin. Ergenekon davasını boş dava olarak anlatmak, sulandırmak istekleri ve çabaları var. Çeteler ortaya çıksında kim çıkarırsa çıkarsın. Suçsuzlar da ortaya çıksın tabii.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 25 Mart 2011; 1:31:43 >




  • Rahmetli Ecevit çok uğraşmıştı derin devleti ortaya çıkarmak için. O zamanki adını kontrgerilla koymuştu.


    Beş bölüm var.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.