Şimdi Ara

Peugeot Bitmiştir....Üzgünüm..Okuması uzun ama okuyun lütfen... (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
105
Cevap
1
Favori
17.605
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Eskiden Türkiyede 2 araba markası vardı. Herkes bilir ki bunlar Renault ve Tofaş ( Fiat ) idi. Hatta Fiat yıllarca kendi adının Tofaşla anılmasını istemedi. Biliyordu ki eski teknolojiyi, kalitesiz malzeme ve işçiliği Türkiye pazarında çok çok yüksek fiyatlara satabiliyor. Böyle bir durum Fiat markası adı altında satılmak yerine Tofaş olarak satıldı ki ana markanın imajı zedelenmesin. Bunları biliyorum çünkü ailem bir Tofaş Bayi ve Servis sahibiydi. O dönemler sattığımız arabalar olarak Şahin,Doğan gibi modeller en çok tutulanlardı. Daha sonra piyasaya giren Tempra, Tipo gibi modeller ise pahalı kalıyordu..Ama yine de epeyce satıldılar. Türk halkı mecburen Renault veya Tofaş markalarını seçmek zorundaydı. Başka alternatif yoktu. Avrupa arabalara hayrandık ama öyle pahalıydılar ki..Hiç unutmam bir gün sattığımız bir Şahin model arabayı müşteriye teslim ediyordum. Elimde aracın anahtarı..motor kaputunu, bagajı, kapıları tek tek açıp arabayı gösteriyordum ve özelliklerini anlatıyordum. ( Gerçi hiç bir özelliği yoktu ya :) ) Arka kapıyı açarken..e tabii o dönem merkezi kilit yok..açık olan ön kapıdan arka kapının kilit butonuna doğru uzandım..işaret ve baş parmağım arasında sıkıştırarak açılması için yukarı doğru çektim. Müşterinin gözü önünde kilit butonu elimde kaldı. Nasıl utanmıştım ama müşteri pek oralı olmadı..Neden?? her ne kadar para versede aldığı arabanın ne olduğunu biliyordu. Bu ucuz işçilik..ucuz malzeme..kısacası kalitesiz araba ünvanlarına rağmen özellikle motor konusunda bu araçlar 200.000 km'yi görüyorlardı sorunsuz..Veya aracın bedeli 20.000 TL ise araç daha 30-40.000 km'de iken kalkıp 5-10.000 TL'lik masraf çıkarmıyorlardı. Her parçasını her yerde nerdeyse bedava denebilcek fiyatlara bulabiliyordunuz. Peki ya bugün? Artık avrupa arabalar uzun yıllardır Türkiye pazarındalar..Fiyatları hiç de küçümsenecek gibi değil..Hatta bazı markalar Tofaş( Fiat ) ve Renault gibi iki tekel markanın elinden pazar liderliğini bile aldılar dönem dönem değişerek. Peki bu "Kaliteli" araçların Yetkili Servisleri neden bu kadar kötü? Kötü değil hatta iğrenç? Arabayı alırken pahalı..E belli ki avrupa araçlarda eski kalitede yok..Eee en ufak parçası bile çok çok maliyetli..Ayrıca en ufak arızada bir servet isteniyor tamir için...O halde biz bu araçları alan Türkler resmen keriz yerine konmuyormuyuz? Bence bu tür bilgileri paylaşıp herkesi bilinçlendirerek uyarmalıyız. Benim derdim Peugeot ile..ama diğer markaların forumlarını da okuduğumda veya burda yazan arkadaşların farklı marka araçlarla başlarına gelenleri okuduğumda durumun aşağı yukarı tüm markalarda aynı olduğunu görüyorum..Yine uzun bir yazı oldu :) Herkese sevgiler saygılar...




  • Arkadaşım gecmiş olsun gerçekten sabrınada hayran kaldım yani senin karşılaştığın herhalde peugeotun tr yedeki en kötü cahil servisymiş adamlar tam mallık yapmışlar

    bende yaklaşık 6 yıllık peugeotun hem ticarilerini hemde bineklerini kullanan biri olarak eğer böyle bir sorunla karşılaşsam yakardım dım o arabayı peugeotun merkezinin önünde
    bu biraz da senin hem araba hemde servis şansılığın ben elektronikte arabada ülke marka olayına bakmamaya özelikle özen gösteririm burda en büyük densizliğide müşteri hizmeleri yapmış soruna çözüm bulmayarak

    ben Ankarada göralın servisine götüryorum arabaları gayet ilgileniyorlar ha hizmetlerinin karşılığını misliyle alıyorlar ama en azından araç servisten çıktıktan sonra 1 hafta sonra telefonla arayıp servis işçilik ve araç ilgili herhangi bir sıkıntı olup olmadığını soruyorlar.
    bende senin sorununa yakın bir sorun yaşamışdım boxer ticari araçla marş dinamosu sorunluydu 2 sefer garantiden değiştirdiler. garantisi bittikten sonra tekrar sorun çıkardı 3 sene öncesinin parasıyla 770 ytl ye değiştirdiler ha düzeldimi kör topal marş dinamosu ve marş konusunda evet bu markada bir sorun var




  • Öncelikle geçmiş ancak başlıgına bir anlam veremedim peugeot bitmiştir lafını degiştir lütfen.her marka böyle sorunlarla bitseydi her markanın alınmaza çıkardı adı.bu tür sorunlarla her arabada karşılaşırsın bir kaç örnek vermek istiyorum.güncel kasa mercedes clk yolda bıraktı püskürtme sistemi degişti komple garantiden 6 bin euroydu o zamanki kurda degeri.güncel kasa a6 ı yolda kaldım ayrıca degişen parçası garanti dışı dendi 5 bin ytl masraf cıkardı.demek istedigim böyle üst sınıf arabalarda bile birsürü sorunla karşılaşabiliyorsun.sıfır peugeot 308 aldım 22 binde su an araç 40 bin ytl bana o kadar masraf cıkartsa ne olur cıkartmasa ne olur hangisinde canın daha cok yanar acır?ki motor vs hiç bir yamugunu görmedim ve bu aracı alırken piyasada ekonomi konfor fiyat performans degerlerini karşılaştırarak aldım.servis meselesine gelince sana katılmamak elde degil maalesef.sanayi mantıgıyla çalış 2 3 kat fazla para al felsefesiyle insanların nefret etmesini saglıyorlar servislerden.ancak buda hepsi için geçerli nerdeyse.türkiyenin satış sonrası hizmet sendromu diyelim.ki artık ondan para kazanılıyor.sıfır araba satılmıyor eskisi gibi.peugeot nun kendine göre sorunları olabilir vardırda,ancak artık arabaların ömrü eskisi gibi alırım 10 yıl kullanırım degil maalesef.adam alıyor 1 yılda 100 bin 70 60 bin yapıyor nasıl kullandıgı belli degil bu durumda arabanın ömrü ne kadar olur?böyle ikinci el araç alınırmı?ikinci el almak 1 ya da 2 senelik arabalarda olabilir artık.nadir markalar var klasik tabir edilen araçlar haricinde ikinci el almakta mantıklı degil.




  • ayrıca örnek gösterdigim arabalar sıfır alındı
  • ya bu Citroen+Pug kullanan arkadaşları kesinlikle rencie etmek değil niyetim ama inanın bana C-D sınıfı bi araç bakıyorum kendime gçen ay Citroen Mali müşavirlere özel bi indirim yaptı+yıl sonu indirimleriyle gerçekten çok uygun bi fiyata C% veriyolardı ama keinlikle ben ne Pug'a nede Citroene marka olarak güvenmiyorum.C5 ne kadar güzel olursa olsun 2 yıl sonraki halini düşünüyorum ve nedense bana o kalite hissini bi türlü veremiyor..En son tercih edceğim markalar fransız markalar..bi kaç model düşük Alman orjinli bi araç alırım fransız almam prensip olarak
  • teknogreat ilk defa fransız bir arabaya biniyorum genellikle alman arada japon:(subaru impreza)tarzı araçlara bindim yukarıda örnekte verdigim araçlara bakarsan ne dedigimi daha iyi anlarsın.2 sene sonra degil bu yaşananlar ilk 1 2 sene içinde oldualman araçların krallarında 100 milyarın cok üstünde para verdigimiz araçlarda.hayır rencide olmayız dediklerinde böyle demen normal bilmemek ayıp degil kulaktan dolma şeylerle yazıp örnek vermek sorunsonucta araba bir makine insanın kalbi ve mantıgı hangi makineye kapılırsabirde arabayı 10 sene kullanmak için alan amma kişi varmış ya.10 sene kullansam arabayı 300 400 bin km olur.




  • 6 ayı geçiremedim bindigim arabadan çok maymun iştahlıyım çok kızıyorum bu konuda kendime
  • Marş dinamosunun kömürlerini ve endüksiyon bobinini bi değiştirverselerdi o ustalar hiç bir problem kalmazdı arabada.Sorun çözülmediyse eğer dediklerimi dikkate alın sorunun çözüldüğünü göreceksiniz.Fakat 307'nin marş dinamosunu her usta sökemez bunuda söyliyim iyi bir usta bulmanız gerek.
  • Arkadaşlar başlığı değiştirmemi istemişler ama benim yaşadıklarımı dikkatlice okuyup kendilerini benim yerime koyarlarsa bu başlığın belkide yetersiz kaldığına kanaat getireceklerdir. Yaşadığım tüm bu sorunlara rağmen ( Son motor probleminden önce ) arabamı yenilemeyi düşünerek yaptığım araştırmaların sonucunda hep yine peugoet 308 almaya karar veriyordum. Sadece bir türlü konunun üzerine düşemediğim için yeni araba almayı geciktirdim. Çünkü araba alırken belirli bir takım kriterleri göz önünde bulundurur insan. Bu kriterlerde kişinin bir arabadan beklentisinin ne olduğuna bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Benim için aracın çok yakması mesela ilk kriterlerden değildir. Yani az yakmasa da olur. Çok kilometre yapan birisi değilim. ama isterim ki kuvvetli motor olsun. Sürücü koltuğu ve çevresi konforlu olsun. Geniş ferah olsun. Aksesuarlı bir araba olsun. Detaylar düşünülmüş bi araba olsun. ( Peugeot 307'de ki "Torpido Gözünde Soğutma" olayı halen pek çok büyük markada yok veya opsiyonel sunulur. Oysa kullananlar bilirler yaz aylarında hele ki uzun yollarda ne çok işe yarar ) Sonra aracın sağlamlığı, az arıza çıkarması, yedek parçasının kolay bulunması, maliyetlerin düşük olması gibi pek çok kriterde vardır. Elbetteki estetik görünüm veya arabanın albenisi de çok önemlidir. Bir sürü kriter var sıralanabilecek. Ve tabii tüm kriterleri kağıda döküp bir de bunların sonunda "fiyat"a bakarsınız. Ve ben kendi kriterlerim ışığında fiyat mukayesesi de yaptığım da hep Peugeot 308 almanın uygun olacağını düşündüm ve almayı da çok istedim. Ama yaşadığım bu son olayla birlikte bu güzel arabanın Türkiye ayağında Servis Hizmetleri ve/veya Müşteri Hizmetleri konusunda yetersiz olduğuna inanınca bu markayı kendi adıma bitirdim. Bir araba, ne marka olursa olsun arıza çıkartabilir. Makinadır sonuçta ve bu normaldir. Ama bu arızayı ilgli Makinanın "Yetkili Servisi" çözemiyorsa söz konusu marka için söylenebilecek başka birşey yoktur. Yetkili Servisin hatalı olmadığını düşünen bir "Müşteri Hizmetleri" anlayışı da söz konusu ise..Yorum sizlerin..




  • Yazınızın tamamını okudum. Çok üzüldüm. Geçmiş olsun. Siz bir müşteri olarak bütün gereken davranışları göstermişsiniz. Ben de 307'lere bakınıyorum ama bu yazı fikirlerimi değiştirdi.
  • Üretilen araçlar kaliteli de olsa maalesef kalitesiz servisler yüzünden markalar olumsuz etkileniyor. Ancak burada markanın da suçu var. Sonuçta yetsikili servis anlaşması yapılan yeri denetlemek de markanın sorumluluğu altındadır ve markanın yetkili servis hakkında şikayet gelmesini beklememesi veya gelen şikayetlerde servisin değil müşterinin tarafında olması gerekir.

    Dün kardeşimin aracını İzmir'de servise götürdük, içeri girdiğimizde ne bir karşılayan ne de bir yol gösteren oldu. Bekleme salonu gibi bir yere girdik kimse ilgilenmiyor, self servis MC Donaldslar'da bile kasiyerler buyrun diye seslenir koskoca Peugeot servisinde çalışanlar gözlerini kaçırıyor birşey istemeyelim diye. Neyse araç içeri alındı ve 5-6 farklı şikayetimiz oldu, bunlardan uzun sürecek olan sadece triger setinden gelen ses idi ancak ustalar daha dinlemeden bugün olmaz en erken yarın olur demeye başladılar. Tamam dedik triger kalsın diğer ufak tefek işleri hallediverin dedik, bu sefer de yemeğe 20 dk var bakamayız demeye başladılar, yapacakları altı üstü bir klips takmak ve bir iki vidayı sıkmaktı. Neyse biraz ısrar edince baktılar ve inanın 5dk sürmedi yaptıkları işler.

    Ben aracımı servise götürdüğüm zaman daha park yerine girişte güvenlik görevlisi nereye park etmem konusunda yardımcı oluyor. Kapıdan girdiğimde ise derhal bir kişi gelip ne konuda yardımcı olabileceğine dair ilgileniyor ve ilgili kişiye yönlendiriyor, kesinlikle ben kimsenin peşinde koşmuyorum. Servis danışmanıyla ise ayakta görüşmüyorsunuz, derhal masasının yanındaki saldalyeye oturtup her türlü şikayetinizi dinliyor, bilgisayardan formu doldurup tahmini saati bildiriyor ve dedikleri saatten evvel de yıkanmış olarak aracı hazır ediyorlar. Eğer beklemek isterseniz çay, kahve, kurabiye, kek, kablosuz internet, atari, mecmua ve çocuk oyun alanı gibi hizmetlerden de ücret ödemeden faydalanabiliyorsunuz. Servis alanına girmenize izin verilmiyor ancak isterseniz aracınıza neler yapıldığına dair yukarıdan izleyebiliyorsunuz.

    Peugeot'nun da iyi servisleri mutlaka vardır ancak müşteri memnuniyeti konusunda biraz daha yol alması gerektiğini düşünüyorum. Buna da öncelikle tüm yetkili servislerinde aynı kalite standardını sunarak başlayabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rahan35 -- 1 Şubat 2009; 14:34:03 >




  • Peugeot almayı düşünen her kim varsa fikrini değiştirmek istemem..önceki yazılarımda da söylediğim gibi..başıma gelen bu son olay öncesinde onca olumsuz şeyler yaşamış olmama rağmen hala Peugeot almayı düşünüyordum. Gerçekten keyif aldığım bir arabaydı. Henüz satmadım. Hala kullanıyorum ama..soğudum bi kere..severek süremiyorum..Servisler buraya yazan arkadaşların da dediği gibi aynı kalite standardını tüm yurtta uygulamalılar. İşin diğer düşündürücü noktası ise ki bence Markaya düşen büyük bir görev bu. Örneğin Peugeot Fransada ya da Almanyada Servis Hizmetleri konusunda böyle mi davranıyor müşterilerine...Bence imkansız..Türkiye kolay pazar..Türk halkı sessiz sedasız....Ne versek sesi çıkmaz düşüncesi var...Ha işin diğer üzücü yanı ise..Burdaki servis hizmeti sunanlar elbetteki yine kendi vatandaşlarımız...Sonuçta bu olumsuz durumları kendi kendimize de yapıyoruz...Sonuçlar üzücü maalesef..Ama umalım ki bir gün düzelsin bunlar..




  • geçmiş olsun
  • Teşekkürler...
  • marvin çok geçmiş olsun ama ne biliim biraz şans işi birazda tecrübe meselesi , peugeot kullanan çok arkadaşım var onlarda genelde şikayetçidirler ama kendimden yola çıkarsam örneğin "çok acayip pirpirikli bi insan olmamdanmıdır nedir" bişi almadan önce çok pis araştırma yaparım kullanıcılara ulaşırım aracın kronik dertlerini öğrenirim gider kullanıcılarla görüşürüm.


    307 xsi ye karar kılmadan önce 306 gti düşünüyordum ancak piyasada kazasız ve km si düşük gti olmadığından 406 coupe lere yöneldim ve yine bu siteden tanıyacağınız soylukan arkadaşımıza ulaştım ve aracın d8ve d9 olarak iki seri olduğunu , d9 tercih etmem gerektiğini söledi (bu bilgiyi inanın hiçbiyerde bulamazsınız) ve bende bu tavsiye doğrultusunda bir 406 coupe buldum tamda soylukanın söledikleri tek tek çıkmıştı ve 406 coupe direkten döndü (tavsiye almış olmasaydım şuanda 406 coupe nin masrafları altında ezilmiştim) vs vs...

    en sonunda 307 xsi karar verdiğimde en az 3 4 ay araştırma yaptım "malum öğrenciyiz tek sermayem bu :D" ,sonra birçok ilana gittim araçları inceledim, işin ilgincei otopazarlarına hiç uğramadım!

    aldığım araçta sahibinden .com dan bulduğum bir araçtır.makine mühendisiyim demişsiniz aslında mekanıkten ,herkesten daha çok anlıyorsunuzdur.

    yani aracı tanımak gerek biraz motor bilgisi yani motorda en başta neye bakılır falan gibi , aracın sesi çok önemlidir demişti bir peugeot kullanıcısı arkadaşım bir diğeri dreksiyon milinin boşluğunu kontrol et demişti kronik sorunlardanolan sunroofu kontrol et diyen olmuşu velhasın incelemeye gittiğim 15 20 araç sonrasında şimdiki aracımda karar kıldım ve sadece yetkili servise gidiyorum!!! eğer çok şanssız biri değilseniz motoru aşınmamış ve kaza yapmamış bütün araçlar bilinçli bir bakımla sıfır sorunsuz bir araç haline getirlebilir!

    sonuç olarak ikinci el risklidir her ne olursa olsun ben bukadar araştırma yapamam uğraşamam diosanız kesinlikle sıfır araçlara yönelmelisiniz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mınaaa -- 3 Şubat 2009; 1:09:47 >




  • Güzel uğraşmışsın vaktin bol..demek ki öğrencisin...ama iş hayatında öyle 15-20 kullanıcıya gidip araçlarını uzun uzun inceleme şansın yok..Öte yandan bir motordaki arızayı sesinden anlayan usta varsa gelsin elinden öpeyim. Ses elbette önemli ama..arızalı arabayı satmaya niyetlenen biri o huzursuz ses için geçici bir çözümde bulabilir unutma! benim derdim artık bu değil..başıma bir gelenler malum..ben hiç bir araba arıza çıkarmaz diye iddia etmiyorum..önemli olan söz konusu arızanın doğru zamanda tespit edilip en kısa sürede doğru bir şekilde giderilmesi..bunu yapabilecek servislerin olması..deneme-yanılma yöntemleriyle iş çözen veya sorunu anlamadan komple bütün bir sistemi yenisiyle değiştirmeye kalkan ustalığı,servisçiliği kabul edemem..mühendisliğim bundadır..motor ssini dinleyip arıza tahminm etmede değil... ) mutlu günlerde kullan aracını...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: marvinn

    Güzel uğraşmışsın vaktin bol..demek ki öğrencisin...ama iş hayatında öyle 15-20 kullanıcıya gidip araçlarını uzun uzun inceleme şansın yok..Öte yandan bir motordaki arızayı sesinden anlayan usta varsa gelsin elinden öpeyim. Ses elbette önemli ama..arızalı arabayı satmaya niyetlenen biri o huzursuz ses için geçici bir çözümde bulabilir unutma! benim derdim artık bu değil..başıma bir gelenler malum..ben hiç bir araba arıza çıkarmaz diye iddia etmiyorum..önemli olan söz konusu arızanın doğru zamanda tespit edilip en kısa sürede doğru bir şekilde giderilmesi..bunu yapabilecek servislerin olması..deneme-yanılma yöntemleriyle iş çözen veya sorunu anlamadan komple bütün bir sistemi yenisiyle değiştirmeye kalkan ustalığı,servisçiliği kabul edemem..mühendisliğim bundadır..motor ssini dinleyip arıza tahminm etmede değil... ) mutlu günlerde kullan aracını...



    teşekkürler :)

    ses olayında ve servis olayında haklısın; şanzumana ses yapmasın diye talaş koyan insanlarıda tanıyorum
    ayrıca araçta kasislerde gelen bi tıkırtı üzerine parlar peugeota gittiğimde "araçta sorun yok" diip geri verdiler,ama ben inanmadım ,birazdaha inceledim ve dreksiyon pompasının kolunun kırık olduğunu farkettim , servisede güvenmicez yani :D

    zamanınız yoksa sıfıra yönelmeniz en akılcı çözüm olacaktır




  • "0" km alıp benzer dertler yaşayan pek çok dostum var...arkadaşım var...hele ki peugeot konusunda tavsiyelerimi dinleyip 407 alanlar oldu ki...hala üzülürüm doğru düzgün bir servis bulmak için yerel servis i bırakıp 120-130 km yol gitmelerine bir servis hizmeti için...tavsiyelerin ve tecrübelerin güzel....ama bence hep birlikte bir birlik olup yetkili servislerin üstüne gitmeli...şöyle bir konu düşün...yarın burdan haberleştiğimiz 10 kişi..gün içinde peugeot merkezi arayıp XXXX yetkli servisinden şikayetçi olsa...fena mı olur? Birlik beraberlik her zaman iyidir...kazanan biz oluruz...
  • o konuda bende muzdarip birisi olarak mailler ve telefonlarla onlarca kez aradım peugeot u hatta şuanda bu konunun linkini yolladım peugeot tr ye, birkaç senedir baya ihmal etti peugeot satış sonrası hizmet konusunu
  • kardeş geçmiş olsun ben sıfır 207 kullanıcısıyım ve bir gün bu pug bir yerde patlayacagı korkusuyla yaşıyorum bu çok kötu ayrıca servisi kadar berbat kötü bi yer yok su alma problemi yüzünden abartısız tam tamına 8 kez gittim ve çözüm yok lanet olsun dedim 1 ay önce camım kırıldı değiştiler yamuk taktılar ayrıca ön ızgara oturmuyor ve ,ikide bir çıkıyor çok canım sıkılıyor boya koruma yaptırdırm kapı kollarını makinada reil ettiler boyandı su aldıgı için kapı kilidi arızalandı araba anahtar içerde iken kilitlendi kapımı tornavida ile açıp tam anlamıyla kapıyı baştan başa derin bir çizikle mahfettiler kapı boyandı menünün türkçe olmasını 3aydır soruyorum halen öğrenemediler hiçbir bilgileri yok para almaya gelinde bildikleri tek şey bu ben 40 km ötedeki servise gide gele artık bıktım lanet olsun dedim dahada gitmedim
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.