TÜRKİYE GENELİ PROTESTO YÜRÜYÜŞLERİ [CHP-hdp'den Destek] (105. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: fictionpulp

170.000 sandık var. Bunlardan %50 si chp ve hdp belediyelerinde, aylardır hayır propagandası yapılıyor, sandıklarda da %90 hayır daha cok cıktı. Hadi bunlar sütten cıkmış ak kaşık olsa. Geriye kalan sandıklar 90.000 civarı. 1.300.000 oy farkı var. Sandık başına 15 oy düşüyor. Düşünsene 90.000 sandıkta 15 fazladan oy kullanılacak ve hepsi evet.. o zaman ordaki chp ve hdp müşahitlerine sormak lazım neden imzanız var bu tutanakların altında? Oy ve ötesi imzasız tutanakları saymadı bile. Bi yalan uydururken insan bi düşünür tutarlı mı diye..Bunlarda o da yok. Çamur atayım izi kalsın... kanıt cıkar yine ikna olmazlar. Chp ve hdpnin başvurularını gördünüz mü 2014 2015 secimlerinde.. paylaşmamı ister misiniz?

quote:

Orijinalden alıntı: OnlyJ

Yazarsın tabi buradan klavye askeri, şarlatan seni hangi ülkeye soytarılık yapıyorsan git orada yaşa

quote:

Orijinalden alıntı: serenissimo

açık ve net referandum yenilenecek , neden mi ?

çünkü ysk nın da belirttiği gibi daha önce ki seçimlerde de ysk yine mühürsüz zarf veya mühürsüz oy pusulası konularını ele almış ve oyların geçerli sayılmasına karar vermiştir fakat ;

o seçimlerde ysk sandık heyetlerine mühürsüz zarf veya oy pusulalarını saydırmış ve onları kayıt altına aldırmıştır , sayım bitimin de mühürsüz zarf veya oy pusulalarının seçim sonucuna etki edip etmeyeceği incelenip , etki etmeyeceği anlaşıldıktan sonra bu oyların geçerli sayılması kabul edilmiş ,

eğer referandumda da bu şekilde yapılsa idi bir sorun olmayacaktı ama problem şu ki ; referandum da ysk sandık heyetlerine mühürsüz zarf veya oy pusulalarını saydırmadan ve kayıt altına almadan , bu oyların seçim sonuçlarına etki edip etmediğini kontrol etmeden bu oyların diğer oyların arasına karıştırılarak geçerli sayılmasına karar vermiş ,

evet veya hayır için verilen oy oranları arasında büyük bir fark olsa bu belki görmezden gelinebilir (ama yine de yasaya aykırı olacak) fakat oy oranlarının birbirine yakın olması ve kaç sandıkta , kaç adet oyun mühürsüz zarf veya pusula üzerinde kullanıldığı bilinemediği için sonuçlara etkisi de bilinemiyor ve bu problem yaşanıyor ,

ysk nın bu nedenle şaibeli bir karar vermiş olabileceği ortaya çıkıyor , burada sorgulanması gereken ysk nın neden böyle bir karar verdiğidir , sandık heyetleri mühürlememiş olabilir , yasaya göre uygulanacak prosedür bellidir , ama bu prosedür uygulanmamış bütün sorun buradan kaynaklanıyor ,

ysk dese ki tamam oylar elimizde tekrar sayalım ve bu defa mühürsüz oy pusulası veya zarflar kullanarak verilen oyların sayısını hesaplayalım dese , yapılamayacak çünkü atı alan üsküdarı geçti ; yani oylama bittikten sonra bazı sandık heyetleri oy verilmiş mühürsüz zarf veya oy pusulalarını , mühürlemiş ,

bu sebeplerle tek çıkar yol referandumun tekrarı ve ysk başkanı ve üyeleri hakkında soruşturma açılmasıdır , eğer tekrarlanmazsa ; referandum sonuçları , kimse kusura bakmasın ama kabul edilemeyecektir.

quote:

Orijinalden alıntı: Pain

quote: Orijinalden alıntı: deserthawk quote: Orijinalden alıntı: Pain gezici vatan haınlerı meydanamı cıkıyor. ohal var koclarım. fetocu amırlerde yok. dıkkat edınde opmesınler Böyle akıl yoksunu yorumlar yaparsanız, yarın bir gün ibre size döndüğünde pişman olursunuz. Demokratik toplumda protesto hakkı en doğal şeylerden biri, tabi sizin ileri demokrasi safsatasında yeri yok bunun. YSK denen birçok insanın gözünde şaibeli hale gelmiş bir kurum, çıkıp diyecek ki şu kadar oy mühürsüzdü, şu kadarı evet bu kadarı hayır. Gerçi artık onları da kapalı kapılar ardında mühürlemişlerdir. Eğer hile yapan olduysa, en ufak bir şaibe bulaştıran varsa Allah cezasını versin.

protestonuzu adam gıbı yapın ozaman sagı solu kırark kufrederek degıl. tencere tava mılletı rahatsız etmıcenız. polisleri ınsanları sehıt ederek protestomu olur.

quote:

Orijinalden alıntı: deniz006

ben ankarada protesto göremiyorum hani nerde

quote:

Orijinalden alıntı: soniqueizm_777

"bu yazıyı aklınızın bir köşesinde tutun ki; bir süre sonra “türkiye bu hale nasıl düştü?” sorularına temel oluştursun...
gelişmiş ekonomiler tek bir istikamete doğru kürek çekiyor. daha yüksek enflasyon, daha yüksek faiz. bizim kâbusumuz olan enflasyon ve faiz gelişmiş ülke ekonomilerinin kurtarıcısı... amerika'dan dünyaya akan para kesildi. sürekli olarak faizleri artıracak. bu yıl, gelecek yıl ve sonrakinde. bir şey daha yapacak amerika! yaklaşık 4.5 trilyon dolara ulaşmış bilançosunu küçültmeye başlayacak. bunun anlamı piyasalardan para çekecek... keza avrupa; gelecek yıl parasal genişlemeyi kesecek. faiz artırımlarını konuşmaya başlayacak. ingiltere ve japonya'nın da buna benzer politikalar izlemesi kaçınılmaz. çin kendi derdine düşecek. bunlar dünyanın para kaynağı olan ülkeler . masaya o kadar çok para sürüldü ki, gelişmiş ülke piyasaları doydu ve şişti. yetmedi bizim gibi gelişen ülke piyasaları da bu işten nasiplendi...

şuraya koca bir balon.

işte bu para bolluğu kesilince gelişen ülke ekonomilerinin çoğu ağaçtan düşmüş gibi olacak. maalesef biz betona çakılacağız. neden? hem dış borcumuz çok hem de içeride kredi balonuna hava basıyoruz. türkiye'ye kaliteli para gelmiyor. günü kurtarma derdindeyiz...

bakın; doğrudan yabancı yatırım güven endeksi diye bir gösterge var. yatırım yapılabilir 25 ülke seçip değerlendiriyorlar. biz bu listede 2005 yılında 13'üncü sıradaydık. 2015'e geldiğimizde 22'nci sıraya kadar geriledik. ve 2016'da liste dışı kaldık. yatırım yapılabilir ülkeler listesinde artık adımız yok! zaten yatırım yapan da yok...
ekonomide yaprak kımıldamayınca bankaları kredi vermesi için zorlamaya başladık. aksi takdirde binlerce şirket batacaktı. zorla güzellik olmayınca kefili devlet deyip para pompaladık. bu iş öyle bir hal aldı ki, bankalar kredi verilecek para bulmak için her türlü yolu dener oldu. sebepsiz değil tabii; bulduğu her kuruştan kâr edecekler de ondan..

buraya da dev bir dalga.

mevduat faizleri hızla yükseldi. piyasada şu sıralar büyük paraları çekmek için mevduata yüzde 14 veren var. banka parayı alacak, kefili devlet olan krediyi firmaya verecek.. bu faize rağmen döviz fiyatları kalıcı olarak düşmüyor. merkez bankası'nın cephanesi bitik! ihtiyacı karşılayabilecek yeterli dövizi yok. bin bir sihirbazlıkla işi idare etmeye çalışıyor.. dünyanın ekonomisi sağlam ülkeleri faiz artırıp, enflasyonu azdırmaya çalışırken biz bu sürece yüksek borç, kredi balonu, azgın faiz, berbat enflasyon, cari ve bütçe gibi çifte açığın yanı sıra bitmiş cephane, can çekişen turizm ve düşen gelirlerle kavga dövüş giriyoruz...

şuraya da bir savaş ve milyonlarca mülteci

çizip tabloyu tamamlayalım. gelen dev dalganın önünde fırtınada kalmış muhteşem bir gemi resmi oldu. gerisini hayal gücünüze bırakıyorum.. "

murat muratoğlu / Alıntı