Devlet hastaneleri bitik. (11. sayfa)

Yav oğlum 10 sayfa yazı yazmışsınız hepiniz sallıyorsunuz, uyduruyorsunuz, kafanızdan atmayın nan nankör insanlar, hiçbir şeyi beğenmiyonuzzz, guyrugg vardı guyrugggggg... büyük resmi görenler de damlamış hemen onlardan doğruları dinleyin de öğrenin(!)

Konuda neden tek tük malum zihniyetin elemanları var biliyor musunuz? geri kalanların işleri tıkırında da ondan. hepsi özel sağlık sigortalarını eksiksiz yaptırıyor, sen ben? altta kalanın canı çıksın onlara ne.. bunu da bir yere kadar anlıyorum da Allah devletimize zeval vermesin lafındaki iğrençliği sindiremiyorum, buradan kastı düzenimiz bozulmasın da ne olursa olsun.. suriyeli, afgan, paki gelmiş kendi vatandaşının eğitim, iş, sağlık, kamu haklarını çalmış umrunda mı?(nasıl olsa onların yaşadığı zengin semtlerin, lüks avm'lerin, restoranların oralara gelemiyorlar).

Şuan lüks olan nereye giderseniz gidin göreceğiz değişmez zümre bellidir, ağızda vatan millet ezan, erkekte sakal, kadında türban ama 1kg makyaj, vücut hatlarını belli eden süper lüks giyim kuşamlar, modelini bile bilemediğimiz ultra lüks arabalar.. hatta bazılarında sözde karşı olduğu zihniyetin yaptıklarını yapma çabası şampanyalar, kokainler.. Ağbiii bakın bizde ezik değiliz, çok payamız var ağğğbiii, kapıda porşem var, kelvın kılayndan donum var ağğğğbiiii.. biz de gündemde kalmak istiyoyuz, bu işin tadını aldık ağğğğbiiiiiii.. amaaa.. bu düzen tabiiki böyle gitmeyecek, BOŞ TENCERENİN DEVİREMEYECEĞİ HÜKÜMET YOKTUR!

Hocam dua et de apandisit ameliyatına almaya kalkmamışlar seni. Çevremde gördüğüm 1-2 kişide basit gaz sancısı için apandisit denmiş, ameliyata alıyorlardı neredeyse özel bir yerde

MHRS'de de cildiyeye kesinlikle randevu alamıyorum.

Geçenlerde de babam bizzat ismi ismi ".... Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi" ile biten hastaneye bacağındaki varis için gitti. Biraz ilgisiz davranıp özele teşvik edici konuşmuş doktor. Bacağına bile bakmamış.

Bu özele yönlendirme olayı daha önce başka bir hastahanede de daha başına gelmişti başka bir konuda.

Ayrıca pandemi bahane değil, pandemiden önce de böyleydi.

Benim gördüğüm öyle değil randevu yoktu gittim almadılar.

Sağlık ücretsiz değil mesela ben prim ödüyorum hiç hizmet almadım. Hiç prim ödemeden yeşil kart alıp hastaneden çıkmayanlar var.

Eskinin sistemi iyiydi. Bizde bağkurluyduk. 1 ay ödemesen kesilmesi bence mantıklı. Yoksa sene 2-3 ay ödersin sistemi sömürürsün asıl şimdi yapılan saçmalık. Önceden bağkurlular olarak en iyi ikinciydik. En iyisi emekli sandığıydı. Ancak devlet hastaneleri bizde olduğundan şimdiye göre boştu. Ssklıların durumu kötüydü.

Doktor sayısına bakarak eski şöyle şimdi böyle demekte saçma. Nicelik değil nitelik önemlidir. Hiçbir zaman en iyi doktorlar devlette çalışmaz. Hiçbir zaman devlet sigortasıyla en iyi doktorlara tedavi olamazsın, ameliyat olamazsın. İstisnası doktor çok idealisttir veya tanıdığındır. Bazıları vardır üniversite hastanesinde kraldır orada görevi vardır çalışır ama esas işi muayenehanesine paralı hasta çekmektir. Hem eskiden böyle teknolojiler yoktu. 2000 yılında nasıl internetten randevu alacaksın? Sıramatik bile bu ülkede bankalara geldi millet kullanmaya yıllar içinde alıştı. Hem teknolojik arıza olunca hastaneler bir anda 90'lı yıllara dönüyor. Pandemi zamanı izmirde böyle bir manzara oldu.

Amerikayı örnek vermeyin diye söyledim. Orası gelişmiş bir ülke olabilir ama bizdeki sosyalist sistem gibi sağlık hizmeti yok. Tüm gelişmiş sağlık sistemi olan ülkelerde bizdeki gibi primler masrafı karşılamıyor bütçeden para transferi oluyor.Ayrıca senin dediğin olaya ben razıyım. Sigorta zorunlu olmasın ama sigortasız insanda hastaneye gidince parasını ödeyecek. Mesela ben sigorta istemiyorum, emeklilikte istemiyorum ama bunu sistem kabul etmiyor. 60 yaşında emekli olacağım ayrıca alacağım emekli aylığı şimdinin asgari ücretinden az olacak. Prim ödeyerek başkasının masrafını çekiyorum. Her hafta hastaneye giden insanlar var hatta ikide bir ambulans çağırıyorlar. Masrafını istesen hepsi kaçar. Bedava olunca sömürene kadar kullanıyorlar. 65 yaş kartıyla otobüse binenler gibi. İşi olan faydalanamıyor.

Babamın hastalığı beyin kanamasıydı ama zatüreden öldü. Çünkü hastanede mikrop kaptı. İzmirdeki eğitim araştırma hastanesiydi. Eski zamandan farkı yok diyorum çünkü odada 6 kişi yatıyordu 15 sene önce arkadaşım oraya düşmüştü yine 6 kişiydi. Ölmeye yakın taburcu edip bize verdiler. Yer olmayan üniversite hastanesindeki bölüm şefine muayene ettirip para verip üniversiteye yatırdık orada öldü. Parayı verince alıyorlar yoksa yer yok diyorlar.

Aynen az daha apandisit gidiyordu hocam. ilk dahiliyeye gittim, neredeyse tüm günüm hastanede geçti, ilk defa özel bir hastanede herşey hızlı giden bir hastande tüm günümü harcadım. İçime fena şüğheler düştü, kanser falan diye, doktorda zaten bi tuaf, sonuç çıkıyor, sonra başka test istiyor, o çıkıyor başka bi test daha istiyor,şaşırdım kaldım. Artık doktorlar falan çıkmaya başladı mesaileri bitti bizimki hala test istiyor. En son sen hemen bizim merkez hastaneye yatış yap, şu cerrahı bul sende apandisit var. Beni aldı bir tela. Neyse ki gittiğim cerrah iyiydi, bekleyelim dedi, telefonunu verdi, ağrı olursa gece kaç olursa olsun ara, bakalım ameliyata alırız dedi. Sonraki yapılan testlerde apandisit olmadığı ortaya çıktı. Kısaca cerrah sayesinde kurtardık belki başka doktor olsaydı direkt alırdı ameliyata. Düzgün adammış.

Hocam mhrs de kayıt aç, uygun randevu açılınca cebine gelsin mesaj, diğer türlü hergün bakmak zor.

De get manyahmısın nesin bak bak gitmiş neye bakmış o kör cahil aklıyla onada doğru bakamamış geri zeka aktif olarak giriş yapıp araştıma yapıp yorum yapıyorum yıllardır. Bu forum belirli bir kesime mi açık ? kıt beyinleriniz kısıtlayıcı beyinleriniz bunada mı sınırlama getiriyor. siz geberinde sonra onlar geberir, açlar sizi.

Hocam zaten hükümet bunu yaptı, hastaneleri büyüttü, yeni hastane açtı vb. (Ssk hastanelerini birleştirdi vb olumlu yapılan işler tabiki var)

Aynı lüks okul binası yapıp, akıllı tahta koyup, tablet dağıtıp içi boş eğitim sistemi kurduğu gibi. Görüntü güzel belki ama nitelik yok.

sağlıkta tüm politika nicelik yani sayı üzerine kurulu, kalite hak getire. Yaşadığım ilin ilçeler dahil toplam nüfusu 4yüzbin hastanemiz 3 yıl önce açıldı, başhekimimiz gurur ile 3 yılda 4milyon vatandaşımızın hastanede muayene olduğuna dair sosyal medya paylaşımı yapmış. Hastanede 2yüz doktor çalışıyor, 4 milyon insan muayene edilmiş. İş yüküne bir bakın, kalite ve güleryüz beklediğiniz kişiler böyle bir yük altında. Bildiğim kadarı ile aşı hastalarına protokol verilmiyor, yani bu sayıya dahil değil. Bir de pandemi nedeniyle özellikle ilk dönemde hasta sayısı baya azdı. Normal dönemde sayı daha fazla olurdu. Hastane haricinde 2 özel hastane sanırım 60 aile hekimi 7 tane de ilçe hastanesi çalışıyor, ilçelerdeki aile hekimi ve tsm sayılarını bilmiyorum. Oralarda ne kadar muayene olmuştur Allah bilir. Bence bu durum gurur ile paylaşılabilecek bir durum değil. İnsanlar neden bu kadar çok hastalanıyor. Bu soruyu sormazsak istersek küçücük şehire 10 tane hastane açsak yetmeyecek. Çok fazla muayene olunacak yer açmak çözüm değil. Çünkü denenmişi var ve sonuç ortada. Hem vatandaş şikayetçi hem de sağlık çalışanı. Ufak bir azınlık dışında kimse memnun değil.

ikincisi de sistem bedava olduğunda suistimal ediliyor. Aynı günde 8 hekime muayeneye gelen hasta gördüm, nasıl olsa bedava.

ülkemizde aile hekimliği uygulaması başladı. Aile hekimleri sağlık ocağı hekimleri gibi çalıştırılıyor. Aile hekimi gibi çalışması için öncelikle Aile hekimine düşen nüfus azaltılmalı. Şöyleki aile hekiminin bir hastasında dahiliye uzmanı şeker hastalığı tanısı koydu, bundan aile hekiminin haberi olması uzun sürecek bu tedavide aile hekiminin de görevi olması lazım. Aile hekimi hastanın göz, nöroloji, nefroloji vb gibi branşlara muayenesini de planlayabilmeli ve takip edebilmeli. Sonra bu hastanın çocuklarını zamanı geldiğinde sizin annenizde babanızda şu hastalıklar var, sizi de bir muayene edelim testlerinizi yapalım, erkenden hastalık ilerlemeden çözüm arayalım. Şeklinde bir hizmet olursa hastane ve aile sağlık merkezlerindeki yığılmalara bir nebze azalır. Ancak bunun yapılabilmesi aile hekimlerinin ailemizin hekimi olabilmesi için onlara dülen nüfusun 1000 felan olması lazım. Bizde bir ara 6000 di. Bir hekim bu sayıya yetişemez, nasıl yetişiyorlar hemen anlatayım biraz sonra örneğini vereceğim yumurta haşlaması 3 dakika zaman ayırmadığın 1 dakikada haşladığın yumurta gibi yumurtanın içi çiğ kalıyor. Şöyle bir örnek daha vereyim çalıştığım bir hastanede dahiliye uzmanına tedavi olan şeker hastalarının hba1c tahlilleri değerlendirildiğinde ancak yüzde15inin şekerleri normal gittiğini görüyoruz. Yani ancak yüzde 15 gibi çok az bir hasta grubu yeterli tedavi edilebiliyor. Devlet insülinden tut her türlü ilaca muayeneye para döküyor, bu bizim verdiğimiz vergilerden karşılanıyor, hasta hastaneye gidip gelip zaman harcıyor, hekim sağlık çalışanı emek döküyor ancak sonuç yüzde 85 tedavi edilememiş şeker hastalığına bağlı çürümüş böbrekler, görme yeteneğini kaybetmiş gözler, şeker nedeniyle budanmış parmaklar belki el-ayak. Bu durum ülke genelinde benzer. bu hasta artık sadece dahiliye değil aynı zamanda nöroloji, nefroloji, plastik cerrahi, kardiyoloji ve dializ poliklinikleri birimlerinde ekstra hasta olarak sisteme dahil oluyor. Sistem zaten yoğunluktan kırılırken üzerine yetersiz tedavi ettiğin hasta 5 poliklinikten birden dahil oluyor. Sağlık sistemi kısır döngüye girdi. Hastaya vakit ayrılmadıkça hasta iyileşemiyor, iyileşmeyen hasta hasta sayısını iyice artırıyor, sayı artınca muayene süresi tekrar kısalıyor. 4 dörtlük kısır döngü. İstesen yapamazsın.

Suya yumurta atıp 1 dakika sürede nasıl haşlayıp pişiremiyorsak içi çiğ kalıyorsa bir hasta için düşen muayene süresini düzgün bir seviyeye getiremezsek yukarıdaki örneği sürekli yaşayacağız. Para dökeceğiz (vergi), zaman dökeceğiz, emek dökeceğiz ancak sonunda kaliteli hizmet alamayacak sağlığımızdan olacağız.