Devlet hastaneleri bitik. (7. sayfa)

Hocam bedduanız tebessüm ettirdi 😁

Yemin?

Yeminin bağlayıcılığı vicdanidir. Ancak devlet dediğimiz sistem vicdan üzerinde değil sistem üzerine, madde üzerine çalışır, vicdan gibi yazılı çizili sınırları olmayan manevi konular üzerine devlet sistemi kurmak riskli ve sakıncalıdır. Vicdan önemlidir ancak tüm sistem vicdan üzerine tasarlanamaz.

Hekimlerin düzgün çalışması için vicdani bağlayıcılık değil, sağlıklı işleyen bir sağlık sistemi olması lazım.

Ülkemizde 5 dkda bir muayene uygulaması var. 1/2 dk hastayı çağır içeri girsin, 1 dk şikayetini anlatsın, 1 dakika muayene et, 1/2 dakika tahlil iste sonucu çıkınca gelsin, 1/2 dk sonuç gösterme için hastayı tekrar çağır içeri gelsin. Kalan 1/2 dakikada tahlilleri incele, 1/2 dakikada siteme tanı ve hastanın notlarını yaz. 1/2 dakikada reçete yaz ve gönder onaylanmasını bekle, hastaya ilaçlarını anlat, hastalığı hakkında bilgi ver.

Bakınız sistem yukarıdaki gibi, süreler esneyebilir, bazı aşamalar atlanabilir. Ancak vicdanlı bile olsa bir hekimin bu sistemde faydalı olması mümkün değil. Olacağını iddia edenler ancak kendini kandırır. Ülkemiz dahil dünyanın hiçbiryerinde böyle bir sistem işleyemedi. Yahu en kapitalist devletler sağlık sisteminden tasarruf yapmayı bilmiyor mu da basamaklı sağlık sistemi ve kişi başı en az 20 dk muayene süresi sağlıyor. (bakın bu örnek dünyanın çok yerinde çalışan bir örnek)

Şimdi 5 dk sistemi neden çalışmıyor? şöyle ki 5 dk baktığın ( 5 dakikada yeterli hizmet veremediğin yani aslında bakamadığın hasta) iyileşemiyor. Yani yine hasta, yarın (ertesi gün değil gelecek zaman manasında kullanıyorum) hasta tekrar kapında, e bir de yeni hastalanan hastalar var tekrar yığılma oluyor, bu sefer muayene süresini tekrar kısaltıyorsun, hizmet kalitesi iyice düşüyor. Her gün eklenen yeni hastalar olduğu gibi tedavi edemediğin geçmiş hastalar da birikiyor. Sistem kendi kendini bitirecek bir sistem. Şimdi siz 5 dkda bir hasta bakılan polikliniğe Gazi Yaşargil i koysanız ne yapabilir? "Hastaneye her gittiğimizde sıra bulabilmek" gibi toplumun gözünü güzelce boyayan bunun yanında çok para harcatan ancak faydalı olamayan bir sisteme geçmiş bulunduk. Özgür demirtaşın dolar 2.60 tl iken ekonomi açıklamaları gibi 2009 yılında hekimler medyada bunları anlattılar ve protestolar yapıldı. o dönemde hekimler ergenekoncu ve paragöz olular. Çoğunluk popülizmi tercih etti.

Kolayı seçmek insanın fıtratındadır, ve çok doğaldır, işlerin zorlaşmasına gerek yoktur. Diğer ülkeler çalışanına kolaylıkla hizmet sunma imkanı sağlayabilmiş ise bizim ülkemizde sağlayabilir. Bunun yanında Türkiyede sağlık alanında çalışmak sandığınız gibi kolay değil aksine gayet zordur. Şahsen avrupa, afrika ve ülkemizde hekimlik yaptım ve yerinde gözlemledim. Sırf bu sebeple hekimlerimiz yurtdışına göçüyor. Bakın burada çalışmak kolay ve kazanç yüksek olsa bu göç tersine olurdu. (arada bir yabancı hekim gelecek diye haber çıkar, çok gülerim bu habere, biz ülkemizde hekime 1000-1500 usd gelir sağlayamıyoruz, ayrıca çalışma şartları da ağır) ülkesinden yurtdışına gidecek kadar kapasitesi olan, dil öğerenebilmiş bir hekim bu paranın 3-4 mislini kazanacağı, insan gibi yaşayacağı, kolay şartlarda çalışacağı ülkeleri bırakıp bizim ülkemizi tercih edecek.

Ülkede hekime karşı bir tutum her zaman var. Çünkü insanların zor zamanlarında karşı karşıyayız, yaptığımız yapamadığımız her şeyde toplumun gözünde sorumlu bizleriz. Şimdi kişiye senin annen kanser olmuş diyen birisinin sevilmesi pek bekelnemez sanırım, veya hastanıza gereken müdehaleler yapıldı ancak rahmeti rahmana yürüdü cümlesini hiçbirimiz duymak istemeyiz. Bu cümleyi duyduğumuz insana da ister istemez öfkeleniyoruz. Ancak şunu da unutmamak lazım ne kazaların, ne hastalıkların ne de ölümün sorumlusu bizleriz. Bizim çalışma alanımız bu konuların çevresinde cereyan ediyor.

Bu gün hastane otoparkında hekimlere ait lüks araç pek göremiyorum. Mesela çalıştığım hastanede rangerover, mercedes e, audi a6 kullanabilen, veya 0 km d sınıfı araç alabilen bir hekim yok, yanlız yan apartmanı yapan müteahit rangeye biniyor. Ancak müteahite gelince alın teri hekime gelince paragöz. Hekim emeği neticesinde para kazanmaktadır, ancak para alın teri ile kazanıldığı için başkalarını rahatsız ediyor sanırım. Çünkü ortada 20 yıl öncesi gibi emeğe göre haksız denilebilecek bir kazanç yok. İşin acayip tarafı ise paragöz diye nitelendirilen hekimlerin bulunduğu sistemin neredeyse 15 yıldır olmaması. Bizim insanımız güce ve paraya karşı ne yazık ki tamahkar. 20 yıl önce kendisini ezen topluluğa tepki gösteremeyen toplum acısını bu günün topluluğundan çıkarmaya çalışıyor.

2009 mezunu, uzman, cerrah bunların üzerine üzerine öğretim üyesi bir hekimim. Kendimi geliştirdim ve geliştirmeye devam ediyorum. Kötü alışkanlığım yok. Geçtiğimiz 12 yılda başka bir devlet memurunun toplam 20 yıllık mesaisinden daha fazla mesai yaptım. Bu güne kadar tüm birikimim düğün yaparsam üzerine 1 araba alacak kadar.

Ancak sorsan ben paragöz biriyim, kolayı seçiyorum ve vicdansızım. Sayın @kamerluna bu fikirlerinizi değişmek için sizi gözlem yapmaya davet ediyorum, sadece size sunulana bakmayın, gidin bir acil serviste çalışanları gözleyin, kendiniz o ortamda kaç saat dayanabileceksiniz bir bakın. Acil servise acil olmayan ve acil olduğunu zanneden ne kadar hasta müracaat ediyor bir bakın. Zira sizin gibi olumsuz düşüncede olan insanlar çoğunlukta, çünkü medyadan böyle izliyorsunuz, sisteme laf söyletmek istemeyen yöneticiler suçu medya aracılığı ile sağlık çalışanına yıkıyorlar. Mesela randevu tarihlerinin geç gelmesi hekimin mi yoksa sistemin mi sorunudur? 5 dkda muayene nedeniyle hastaya yeterince ilgi gösterilmemesi yine hangisinin sorunudur. 3 aya verilen mr randevusunda hekimin kabahati nedir? Sağlıkçılar böyle tutumları gördükçe ülkeden ayrılıyorlar. Belki farkında değilsiniz ancak aslında 1 yıl bile işlemeyecek bu arızalı ve kör topal sistem bir şekilde 10 yıldır işleyebiliyorsa, bu sağlıkçıların, tüm ekip arkadaşlarımın özverisi ve iyi niyeti nedeniyledir. Her meslekte iyi ve kötü örnekler var (bireysel örneklerin çözümü sağlık müdürlükleri, Sabim, Cimer ve Savcılıktır.). Yazdıklarımı bireysel anlamda değil genelleme olarak yazıyorum.

ya burda bi yerinizden maas falan uyduruyosunuz. 3 kurusluk veletlersiniz. Doktoruna laf eden bi millet kadar rezil insan kitlesi olamaz. Doktorların neler cektigini bilmediginiz icin bol kepceden sallıyosunuz. İşinize bakın.

bu durum hakkında bilgim yok

eğer doğruysa çok gülünç gerçekten