Mantıklı müslümanları, yanıldıklarına ikna edece deliller

Perceptron · 2016-08-25T20:45:43.0000000+03:00

Öncelikle konumuzun, Tanrı kavramı ile alakası yoktur. İslam inancı ve felsefesînin doğru olmadığını ve mantıksız olduğunu ispatlayan en büyük deliliniz nedir? Yani müslüman iken, bir şeylerin farkına ne ile vardınız?

Perceptron

Binbaşı

1422 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

t5txo

Teğmen

170 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Perceptron

Binbaşı

1422 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

lawbreaker

Binbaşı

1490 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

t5txo

Teğmen

170 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Perceptron

Binbaşı

1422 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

t5txo

Teğmen

170 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Guest-12E5A8814

Yüzbaşı

723 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Çoğu kişi Allah'a inanmamasını okumalarından yola çıkarak mantıksal çıkarımlar yapmasına bağlıyor. Oysa ki asıl sebep çoğu kişi için daha çok duygusaldır.

Bakıyoruz şimdi 'hangi İslam?' meselesine:

Bakıyorlar ki İslam alemi binler parçaya bölünmüş, dallanıp budaklanmış, birbirinden çok ayrı düşmüş. Artık asmayı toparlamak peygamberimizi övmek ve onu en çok yüceltmekle, tevhide sıkı sıkı sarılmakla ve öze dönüşle mümkün değildir. Çünkü bunları herkes biliyor (?). O zaman dine başka bir yenilik gerektir ki insanları toparlamak yeniden mümkün olsun. Bu da yeni bir peygamberle mümkündür! Çünkü tarihte görüldüğü gibi her zaman böyle yüce insanların oluşturduğu düşünce sistemlerinin etkisi insanları cezbetmekte ve safları sıklaştırmaktadır. O vakit bu insanlar dinin içine yeniden din sokarlar! Belki Allah'a değil ama peygamberimize ortak koşarlar. Kendi uydurdukları bu neo-peygamberlerini kabul ettirmek içinse halktan körü körüne itaat, keramet makinası haline gelmiş mucize şeyhlerine abartı bir sevgi ve tabi yeni bir dinin, yeni bir itikadi mezhebin her zaman daha etkili olabilmesi için amelde de kendisini göstermesi gerektiğinden kendilerine göre yeni zikirler, yeni ibadetler, yeni ritüeller yaratırlar! Çünkü tebliğ ettikleri bu yeni sistem ne akli, fikri, bilimsel ne de felsefik olarak hiç bir şekilde kanıtlanamayacağı gibi ellerinde kuran benzeri ilahi bir kaynakta yoktur. Ve bu din sömürücüleri kuran ve hadisleri kendi dünya görüşlerine, fikri sistemlerine yorarak bazen olmadık yerden bin dereden su getirirler, takla üstüne takla atarlar. Ve sahih kabul ettikleri İslam alimlerinin sözlerini de adeta bir Allah lafzı olarak görür ve bunları da kanıt olarak sunarlar. Olmadık ve inanılması akla ve mantığa ters yalan olduğu belli hadislerle sıvadıkça sıvarlar. Bu cübbeli din bozucularının dayattığı mantıksız düşüncelerden, saçma ve abartılı inançlardan artık bıkan ve of! diyen halk ya da dışarıdan bakan göz de bu uyduruk şeyleri dinin özü sanır. Tabiki bu çevrede dine karşı bir önyargı oluşur. Zaten Batı'nın karşısında kendini aşağılanmış hisseden halkımız bu yobaz ve bağnaz düşünceleri, taassupun dibine vuran hurafeleri kolaylıkla reddeder. Böylelikle kendini dinin prangalarından kurtarmış sanır. Dini alaya almaya başlar. Sanır ki artık ben eleştirel akla ulaşmış, hurafelerden kurtulmuş, doğru yolu bilimde gören ve bilime aşık, bilgiye aç(?), modern Batılılar gibi düşünen, onlar gibi yürüyen, onlar gibi konuşan, onların estetik anlayışını paylaşan kısaca tam bir Batılı gibi olmuş ileri bir insanım. Bu düşünceler içerisinde Batıya hayranlık ve duyduğu aşağılık kompleksi Batı yardakçılığına, Sartre yalamacılığına, Marks köleliğine dönüşür. Ve bu toplumunun öz benliğini, tarihsel kültürünü, geleneklerini ve ahlakını kaybetmiş olan bu biçare avazi dalkavuk bir yandan bilinçsizce toplumunu ve tarihini aşağılarken diğer yandan da Batılı sahiplerinin de gözüne girmeye çalışır. Böyle bir iğrenilesi ahval içerisinde kapitalizmin uşağı, Batı'nın piyonu, tüketim kültürünün kölesi, Batı yayınlarının fahişesi haline gelir.

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Mantıklı müslümanları, yanıldıklarına ikna edece deliller (27. sayfa)