Farkında mısınız artık 1500-2000 liraları kolayca harcıyoruz (6. sayfa)

Olurmu ya sorsan hepsi tavandan prim ödemiştir.

Şu konudaki bazı yorumları gözüm kanayarak okudum. Utanmasalar 40 yaş bile geç, 20 de çalışılsın 35 de emekli olunsun 40 sene maaş yatsın diyecek insanlar var.

Zaten memura 1 kelime edersen aboow topla silahla dikilirler karşına.

Çevremdeki erkekler "memur kadın" arıyorlar, adamların kriter "memur" olması, komedi. Eğitimlisi eğitimsizi, öğretmen hemşire denk getirmek için çabalıyor. Memur ile evli arkadaşlar kendi maaşını değil hanımın alacağı enflasyon zammını hesap ederek krediye giriyor :)

Bu ülkenin mevcut gençlerinin sırtındaki kambur +50 yaşındaki nesil ve bunların siyasi tercihleridir.

Hangi avrupa ülkesinde 40 yaşında emekli ediyorlar adamı ? Türkiyede daha öncede ettiler yine ettiler, ceremesinide yaşında emekli olmuş emekliyle çalışan kesim çekiyor ve daha uzuuun yıllar çekecek. İlerleyen yıllardada ülkenin gençleri asıl süprizleri yaşayacak.

Çevremdeki emeklilere bakıyorum; resmen oyları maaşlarına gelecek zam ve prim vaadi karşılığı satılık durumda. Reis 5 bin prim dedimi ooo eller havaya kalkıveriyor.

Herkes ağlıyor, emeklisi ağlıyor, çalışanı ağlıyor, esnafı ağlıyor. Seçim sonucuna bakıyorsunuz ? Sorun yok, durmak yok yola devam.

Ben çalıştığım işletmedeki kendi sorumluluğumdaki bölüme EYT lileri geri işe aldırmadım, yetkim alanında herhangi emekli istemedim. 20-45 yaş aralığı ile devam ediyorum. Bundan sonrada çalışacağım hiçbir ekipte emekli adamla çalışmam. "Nasıl olsa emeklim var" havasını, nazını tembelliğini çekemem.

Bu ülke avrupanın ucuz iş gücü, avrupanın çini olabildiği için hans gelip buraya fabrika açtı, kara kaşına kara gözüne açmadı. Sen ucuzluğunu korudukça hans burada sermayesini tutacak. İşçiliğin hans'ın memlektindeki seviyeye çıksın bakalım hansın fabrikası kalacakmı burada.

Ülkede para pul olmuş, insanlar artık vole vuracak yer geziyorlar. Halkımızın karakterine kayırma,hile,hurda,rüşvet mühürlenmiş gibi işlemiş. Ufacık sermaye ile hırdavatçı açan adam fabrika fabrika geziyor nereyi yolarım diye, rüşvet teklif ediyor. Belediyeler kafasına göre maaş veriyor, kafasına göre sayıda personel istihdam ediyor. Eğitim sistemi ve eğitim personeli ilkokulundna üniversitesine kadar vasat. Ülke üst yönetimini ve yönettikleri-harcadıkları paranın zaten hesabı yok. Hesap verilecek bir kurum yok mekanizma yok.

Böyle bir düzende bugün ekmek 10 lira, seneye 30 lira, sonraki sene 50 lira olur, olacak.

Halklar tercihlerinin sonucunu yaşar, bizlerde emekli neslin siyasi tercihlerinin ceremesini çekiyoruz.

Asıl olanda 10-20 sene önce işçi Fahrettinin alabildiği evi bugün öğretmen mustafa alamıyor. E mustafa öğretmen? E Mustafa eğitim aldı. Aaaa Mustafa kötü döneme denk geldi, sırtında Fahrettin'in maaş için boşanmış kızı var k.bakmasın :)

çok güzel özetlemişsiniz.teşekkürler bu güzel özet için..

İşin tuhaf tarafı iç talebi canlı tutmak için çaba gösterilmesi.

Şu herkesin ajandasında

- Bugün almazsam yarın daha pahalı olacak

- E napalım?

- Alalım hemen.

Bu kaotik düzen bu şekilde gidiyor. 1 ay sonra yine aynı şeyler farklı kişiler tarafından yapılıyor. İç talep bu şekilde canlı kalıyor.

Zombi binlerce şirket var.

Verimsiz ve iş yapmayan sadece günü kurtaran bu şirketlerin batması lazım. Duvara toslamadan ve acı çekmeden bu kaotik düzenden çıkamayız.

Borsayı zaten belirli balinalar götürüyor. Milyonlarca küçük yatırımcı da sosyal medyadaki kendini analist zanneden adamlara kanıp bir sürü para kaybetti.

Büyükler ise dün dakikasında Yapı Kredi'yi gümletti.

O dediğiniz telefon firmasını bu forumda öven kendini yerli milli sanan tipler oldukça daha çooooook değerleri uçar.

Sistem işliyor, zombi şirketler ucuz maliyetli halka arz ile kendilerine finans sağlıyorlar. Yatırımcılar da zannediyor ki para kazanacağım.

3-5 kase çorba parası çıkınca "Oooh iyi kâr yaptık" diyebiliyorlar...

Şaka gibi...

Faizlerin yüksek olması, ev araba elektronik ve diğer eğlenceler için alım gücünün kalmaması insanların gıdaya ve fastfood a hücum etmesine neden oluyor. Ele para geçtimi bir yere harcanacak mentalitesindeyiz. Bu da fastfood ve gıda tarafında ekstra enflasyona yol açmış durumda. Enflasyonun bir diğer nedenide krediler ve kredi kartları ile lüzumsuz ve gereksiz harcamalar. Dün 130 liraya yediğiniz menü bugün 200 lira olmuş yarın 250 olur ama harcamalar daha da artar böyle bir milletiz.

por favor'un alışveriş yaptığı markette dolar kuru 3tl diyorlar.

Siyasetçinin sorumluluğu yok. Cebinden vermiyor, bedel de ödemiyor. Müsebbibi denilebilir. Şu anki emeklilerin de hayattan bir beklentisi yok. Karnı doysun yeter. O yüzden oyunu da verir. Ama asıl bedeli bunlar da ödemeyecek. Şu anki genç nesil ödeyecek. Hayatları boyunca önceki neslin emekliliklerini finanse etmelerine rağmen çok ileri yaşlarda emekli olup, çok az maaş alacaklar.

Şöyle insanlar da çok var asgari ücret dahi alsa 17k her ay alıyor farzedelim hala aile evinde kalıyor ailesinin de kira ödemdeiği dandik de olsa bi apartman dairesinde yaşadığını varsayalım tüm maaşını iphone almaya sonra da kılık kıyafet makyaj ve kafede restoranda ne yesem ne içsem nereyi gezsem felsefesi var. Erkeklerde de babasının arabasını alıp maaşından da 3-4k benzin parası atıp yine iphone alıp sağda solda mekan mekan gezme derdindeler. Yani o zengin diye gördüğümüz kişilerin %60 70 i bu şekilde kafelerde restoranlarda arabalarla gelip lüx kıyafetlerle giyenler 25-35 yaş arasındaki gençlerde durum böyle benim kendi gözlemim.

Dediğine katılıyorum ve şunu da eklemek lazım.

Bizim insanlar çözüm istemiyor, drama istiyor. Yani sürekli söyleniyor, çözüm söyleyince yokmuş gibi gene söylenmeye devam ediyor.

Türkiye'nin zor kararlar vermesi lazım artık. Devletin belki de memur bakımından yarı yarıya küçülmesi lazım ki işler düzelmeye başlasın. Ama şuan hiç kimse bunu yapamaz.